Hoşgeldiniz

Ne yazık ki hayatlarımız dilediğimiz ve planladığımız kadar olumlu geçmeyebiliyor. Kendimizi çoğu zaman bizi baskı altında bırakan ve bize kaygı yaşatan durumlar içinde buluruz. Bazen, bu yük dayanabileceğimizden fazla gelir. Baskı bize aşırı yük bindirdiğinde ve dayanılmaz bir hal aldığında bedenlerimiz bize bunu bildirir. Bu noktada kendimize zaman ayırabilmek ve kendi içimize bakabilmek oldukça önem taşır. Aslında tam da o an, hayat yolculuğuna ve zorluklarına daha gelişmiş bir yaklaşım bulabilmek için geçmişi ve bugünü göz önünde bulundurup, değerlendirmek için uygun bir zamandır.

Bireysel Psikoterapi


Bireysel psikoterapi, terapide en klasik yaklaşımdır.
Kendiniz hakkında düşünmeniz için elverişli ve özel bir alan sağlar. Hayallerinizi ve dileklerinizi keşfetmenize, bunları eylemlerinize yansıtmanıza ve kişisel düşüncelerinizi ve geleceğinizi oluşturma ve geliştirmenize olanak tanır. Tartışmanın yönünü siz belirlersiniz, size hoş gelen ve hoş gelmeyen deneyimlerinizden ve düşüncelerinizden bahsedersiniz. Psikoterapist, duygu ve hisleriniz üzerine yaptığınız bu kişisel araştırmalarınızda sizi destekler.
Serbest çağrışım, düşünceleri, fantezileri ve aklımıza gelen her şeyi özgürce paylaşmamıza izin verdiği için psikanalize temel oluşturur. Kendiliğinden gelen düşünceleriniz tahmin ettiğinizden ve üzerine düşünebildiğinizden çok daha fazlasını açığa çıkarır.

Çocuklar ve Ergenler İçin Psikoterapi


Okuldaki baskılar, sevilen kişilerden ayrılma, ailede ölüm, göç, istismar ve şiddet, çocuk ve ergenlerde yüksek düzeyde kaygı ve üzüntü yaratabilir. Çocuklar ve ergenler çoğunlukla bu durumlarla başa çıkmakta zorlanırlar. Onlar henüz ne kendi çözümlerini yaratabilme yeteneklerine sahiptirler, ne de o kadar donanımlıdırlar. Bu durum hayal kırıklıklarına, endişelere ve diğer belirtilerin ortaya çıkmasına neden olur.
Çocuklardaki tipik belirtiler, anne-baba gibi yakın ilişki içinde olduğu kişilere karşı nedensiz saldırganlığın yanında panik atak, umutsuzluk, olgun olmayan davranış ve yatak ıslatmaktır.
Ergenlerde ise kendi kendine zarar verici davranış, içine kapanma, sınavlardan aşırı korku, düşük gelen okul notları ve yakın çevreye yönelik saldırganlık görürüz.
Psikoterapi, ebeveynlerin ve çocukların birbirleriyle olan iletişimlerini, karşılıklı anlayışlarını geliştirmelerini ve sıkıntı yaşadıkları durumları çözmeyi amaçlayan, beraber çalışabilmeleri için uygun bir alan hazırlar.

Kişisel Gelişim


Yaşamak sürekli koşu bandındaymışsın gibi mi hissettiriyor? Gündelik işlerin tekdüze detaylarında kaybolmuş gibi mi hissediyosun? Kendi hayatının hedeflerini ve büyük amaçlarını kayıp mı ettin? Sürekli aynı tuzaklara düştüğünü mü hissediyorsun?
Psikanalitik terapi, bireysel yöneliminizi yeniden kazanmanıza yardımcı olabilir. Bu, kişisel olduğu kadar profesyonel hedefleriniz için de geçerlidir. Kendi hedeflerinizi ve isteklerinizi yeniden geliştirmek, motivasyon ve sorumluluk alma düzeyinizi yeniden şekillendirmek, özsaygı ve kararlılık seviyenizi yükseltmek için beraber çalışabiliriz. Bu çalışmanın sonucu olarak ne istediğinizi biliyor olacaksınız ve bu süreç boyunca iş-yaşam dengenizden memnun olan, iyi yönetim ve liderlik yeteneklerine sahip olan, hedeflerine ulaşmış ve daha donanımlı olan özgür bir birey haline gelmenizi hedefleyeceğiz.
Gizlilik prensibi çerçevesinde olan konuşmalarımız, size ait güçlü yanlarınızı anlamaya ve geliştirmeye, aynı zamanda gelişim fırsatlarınızı fark etmenize ve üzerinde çalışmanıza hizmet edecektir. Amaç, kişisel potansiyelinizi tamamen kullanmaya uygun hale gelerek, hayatınızın hedeflerine sizi tatmin edecek şekilde erişmektir.

Dr. Ümit May

Psikanalist, Psikoterapist

(in Ausbildung unter Supervision)

Benim terapötik yaklaşımım klasik psikanalizdir.*
Viyana’ya taşındıktan sonra Sigmund Freud Üniversitesi’nde psikanaliz eğitimi almaya başladım. Lisans derecemi 2015’te, yüksek lisans derecemi 2017’de ve doktora derecemi 2023’te tamamladım. Şu anda Viyana Sigmund Freud Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak görev yapma ayrıcalığına sahibim ve burada psikanalitik anlayışın ilerlemesine aktif olarak katkıda bulunuyorum.

2015 yılında Innsbruck Psikanalitik Semineri tarafından “Eğitim ve danışmanlık almaya devam eden psikanalist” pozisyonuna getirildim. Yetişkin psikoterapi eğitimi yanında bebek, çocuk ve ergen psikoterapi eğitimini aldım.

2015’ten bu yana grup terapisine odaklanan Grup Analizi üzerine uluslararası seminer ve uygulamalara katılıyorum.
Serbest psikoterapist olarak, Türkçe, İngilizce ve Almanca dillerinde çalışıyorum:

  • Yetişkinler için bireysel terapi
  • Ergenler için bireysel terapi
  • Çocuklar için bireysel terapi
  • Çiftler için çift terapisi
  • Gruplar için grup terapisi

Kadınları ve göçmenleri destekleyen programlara ve projelere profesyonel katılımlarda bulunuyorum. Göçün travmatik zeminine dayalı güçlü etkisi benim için her zaman önemli bir konu olmuştur. 2014-2021 yılları arasında Viyana’daki Kaiser Franz-Josef-Hastanesi Kadın Sağlığı Merkezi FemSüd‘de psikoterapist olarak çalıştım. Ayrıca, bir anti-obezite projesi olan „rundum gsund“ için WGKK desteği ile, Türk kadınlarının yararlanması amacıyla kurslar düzenledim. Psikoterapist olarak diğer iş deneyimlerimi, 3 yıl boyunca çalıştığım Sigmund Freud Üniversitesi Uluslararası Psikoterapi Kliniği’ndeki çalışmalarımın yanında, Viyana Tıp Üniversitesi‘ndeki Çocuk ve Ergenler için Baş Ağrısı Psikiyatri Kliniği‘ndeki (AKH) iş deneyimim ve çocuklar için okul entegresyon projeleri oluşturuyor (örnek: Anton Sattler Gasse Mittelschule).

 

*Teori ve tedavi ile ilgili

Sigmund Freud “Psikanalizin Babası” olarak kabul edilir. Zihni tıbbi bir bakış açısıyla düşünen ilk kişi oydu. Sonraki deneyimlerle birleştirilen erken çocukluk izlenimlerinin yaşam üzerinde olumlu veya olumsuz bir etkiye sahip olabileceğini keşfetmişti. Psikanaliz yüz yılı aşkın zamandan beri devamlı olarak bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır.
Günümüzde psikanaliz, psikoterapinin temelini oluşturmaktadır. Göz önünde bulundurulması gereken önemli husus ise, her bir hastanın özel ihtiyaçlarına ve yaşadıklarına göre ayrı ayrı uygulanan, yani öznel olan tarafıdır.
Terapi seansları, terapistin desteği ile birlikte hastanın kendi geçmişini gözden geçirerek, yeni bakış açılarını keşfedebileceği ve gelecek ile ilgili seçimlerini rahatlıkla açığa çıkarabileceği bir platform yaratır.
Klasik psikanalizde terapi ortamı rahattır. Hasta ya kanepeye ya da rahat bir sandalyeye yaslanır. İlk seans, hasta ve terapistin birbirlerini tanıması için tasarlanmıştır. Önerilen tedavinin detayları tartışılır ve hem hasta hem de terapist ilk terapi adımlarını nasıl atacakları üzerinde anlaşır. Hasta, sonraki seanslar sırasında kendisi ve çevresi hakkında içgörüler geliştirir. Terapinin sıklığı ve ne kadar süreceği her kişinin kendi özel durumuna göre değişiklik gösterir.

Adres

1060 Viyana, Laimgrubengasse 17, Daire 6 (U4 Kettenbrückengasse metro istasyonuna 5 dakikalık yürüme mesafesinde)
Google-Maps


En yakın duraklar

U4 Kettenbrückengasse, U1, U2, U4 Karlsplatz, Busstation “Laimgrubengasse” (Linie 57A)


Randevu almak için

umit@vienna-psychotherapy.at adresine e-posta gönderebilir veya
+43 (0) 699 190 428 94 numaralı telefondan arayabilirsiniz.